
Zeytinyağının Tarihçesi: Binlerce Yıllık Sağlık ve Medeniyet Mirası
Zeytinyağı, insanlık tarihinin en eski tarım ürünlerinden biridir ve sadece bir besin maddesi olmanın ötesinde, kültürel, ekonomik ve dini anlamlar da taşır. Arkeolojik ve botanik bulgular, zeytinin yaklaşık 6.000-8.000 yıl önce Mezopotamya, Doğu Akdeniz ve Anadolu topraklarında kültüre alındığını göstermektedir.
İlk Zeytin Ağaçları ve Kültürü
Zeytin ağacının anavatanı, günümüzde Türkiye’nin güneybatısını, Suriye’yi, Lübnan’ı ve Filistin’i kapsayan Levant bölgesi olarak kabul edilmektedir. En eski zeytin çekirdeklerine M.Ö. 6.000 yılına tarihlenen Neolitik dönem yerleşimlerinde rastlanmıştır. Zeytinin tarımı ise muhtemelen ilk olarak Güneydoğu Anadolu ve Ege kıyılarında başlamıştır.
Zeytin ağacı, kuraklığa dayanıklı yapısıyla yerleşik tarıma geçen topluluklar için vazgeçilmez hale gelmiş; meyvesinden yağ elde edilmesiyle beslenme, aydınlatma, ilaç ve kozmetik alanlarında kullanılmaya başlanmıştır.
Zeytinyağının Antik Medeniyetlerdeki Yeri
Zeytinyağı, Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde günlük yaşamın merkezinde yer almıştır. Homeros, zeytinyağına “likit altın” adını vermiştir. Antik Olimpiyatlar’da sporcular, bedenlerine zeytinyağı sürerek yarışlara hazırlanır; tapınaklarda kutsal yağ olarak kullanılırdı. Hipokrat ve Dioskorides gibi antik hekimler, zeytinyağını tedavi edici bir ilaç olarak reçetelerinde sıkça kullanmıştır.
Roma İmparatorluğu döneminde zeytinyağı ticareti organize bir ekonomik faaliyet haline gelmiş, Akdeniz coğrafyasında ticaret yolları zeytinyağı küpleriyle şekillenmiştir. Arkeolojik kazılarda bulunan amforalar, o dönemde yağın uluslararası ticaret malı olduğunu ortaya koymaktadır.
İslam Döneminde Zeytin ve Zeytinyağı
Kur’an-ı Kerim’de zeytin ve zeytinyağına birçok ayette yer verilmiş, bu ürünler kutsal kabul edilmiştir. “Tîn Suresi” ve “Nur Suresi” gibi ayetlerde zeytin ağacının “mübarek ağaç” olduğu ifade edilmiştir. İslam coğrafyasında da zeytinyağı; yemeklik yağ olarak, tıpta, aydınlatmada ve temizlikte kullanılmaya devam etmiştir.
Anadolu ve Osmanlı Dönemi
Bugünkü Türkiye toprakları, zeytinciliğin tarihsel gelişiminde merkezî bir role sahiptir. Ege ve Akdeniz kıyılarında, özellikle Ayvalık, Edremit, Milas ve Antakya gibi bölgelerde zeytincilik geleneği kesintisiz olarak devam etmiştir. Osmanlı döneminde zeytinyağı üretimi hem iç tüketimde hem de dış ticarette önemli yer tutmuştur.
Zeytinliklerin korunması için vakıf sistemi kullanılmış, zeytin üretimi teşvik edilmiştir. 19. yüzyıldan itibaren zeytinyağı fabrikalarının kurulması, geleneksel taş baskı sisteminden modern üretim sistemlerine geçişin de habercisi olmuştur.
Modern Dönemde Zeytinyağı
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, zeytinyağının beslenme ve sağlık üzerindeki etkileri bilimsel çalışmalarla detaylı şekilde ortaya konmuştur. Özellikle Akdeniz Diyeti modelinin dünya genelinde kabul görmesiyle, zeytinyağına olan ilgi büyük ölçüde artmıştır. Bugün zeytinyağı, sadece geleneksel değil; aynı zamanda bilimsel olarak da fonksiyonel bir gıda olarak tanımlanmaktadır.
Mustafa İnan Zeytincilik olarak, bu kadim mirası modern kalite standartlarıyla yaşatmaya ve dünyanın dört bir yanına ulaştırmaya devam ediyoruz.
Binlerce yılın bilgeliği, tek damlada hayat buluyor.